11 Mart 2008 Salı

6. Adam



Basket Dergisi, Fast Break, Pivot, Fanatik Basket derken 6. Adam dergisi de yayın hayatına son verdi.


Bunlar benim hatırladıklarım, hatırlayamadığım isimlerin olduğundan eminim. Acaba bu ülkede basketbol popülarite olarak futboldan sonra 2. spor dalıdır inanışımız koca bir yalan mı? Yoksa toplum olarak okumayı sevmediğimiz hele hele para verip bir yayını almayı pek hoş karşılamadığımız gerçeği ile mi yüzleşmeliyiz? Öyle ya bu kadar genç nüfusa sahip bir ülkede basketbol yayınları ekonomik gerekçelerle birbiri ardına yayın hayatlarına son veriyorsa bu işte bir terslik olmalı. Şimdilik elimizde kalan benim de bayan basketbolu yazdığım Doğan Hakyemez'in inadı Over Time ve yabancı orjinli Slam dergileri (hatırlayamadıklarım varsa özür dilerim). Bari onlara iyi bakalım da sağda solda biz öyle basketbol ülkesiyiz, böyle ekolüz palavraları sıkarken, birisi yahu kaç yayın var ülkenizde basketbola dair diye sorarsa " Hiiççççç" cevabı verip rezil olmayalım. Bu ülkede lisanslı basketbolcu sayısı 2000'li yıllarda 30 bin iken, eline bir şekilde top değmiş, potaya şut çekmiş yüzbinler varken, taraftarı, seyircisi milyonlarla ifade ediliyorken bu yayınların maddi sebeplerle sonlanması anlaşılır gibi değil. Sporcuların büyük bir bölümü dergi almaz çünkü okumayı sevmez. Ipod'u, PlayStation'ı kafidir ona, eski basketbolcu büyüklerimiz dergi almaz bekler ki adreslerine gönderilsin, taraftarlar dergi almaz isterler ki kendi kulüplerinin borazanlığı yapılsın, o almaz bu almaz neticede ortada basketbol yayını kalmaz. Elbette yayınların, yayıncıların da kusurları vardır üzerinde tartışılması gereken ancak bu kusurlar bu neticenin gerekçesi olamazlar. Yıllarca büyük bir emek ve inatla Fanatik Basket gazetesini hazırlayan ve biz basketbolseverlere ulaştıran sevgili Ümit Avcı gazetenin yayınına son vermelerinin üzerinden neredeyse 10 ay geçmiş olmasına rağmen hala kendisinden takımları ile ilgili haber yapmasını isteyen çok sayıda yöneticinin, idarecinin olduğunu anlatınca güleyim mi, ağlayayım mı karar veremedim. Sen bu ülkede basketbol idarecisi olacaksın ve 12 yıldır yayın yapan ülkenin tek haftalık basketbol gazetesini kapandığını 10 ay boyunca fark etmeyeceksin sonra da pişkin pişkin haber yapmasını isteyeceksin. Aslında sevgili Ümit Avcı'nın anlattığı bu örnekler yayınların neden teker teker sona erdiğini açık ve net bir biçimde ortaya koyuyor daha fazla örneğe ihtiyaç bırakmadan. Sözün özü güle güle 6. Adam sana da sahip çıkamadık tıpkı senden önce Basket Dergisi'ne, Fast Break'e, Pivot'a, Fanatik Basket'e sahip çıkamadığımız gibi. Bu ayıp bize yeter, yetmeli.

Hiç yorum yok: