
"Asla yalnız yürümeyeceksin
fırtınada yürürken başını hep dik tut,
ve karanlıktan sakın korkma.
çünkü sonunda altın rengi bir gökyüzü
ve mutluluğun gümüşten şarkısını bulacaksın.
hayallerin sarsılsa da, alt üst olsa da,
rüzgarda, yürümeye devam et
yağmurda, yürümeye devam et.
kalbinde umutla, yürümeye devam et
ve bil ki, hiçbir zaman yalnız yürümeyeceksin
asla ama asla yalnız yürümeyeceksin"
Bir çoğumuzun en azından melodisini ezbere bildiğimiz "You will never walk alone" şarkısının (Carousel müzikali için 1945'de bestelenmiş) ya da cuk oturan manasıyla Liverpool takımıyla bütünleşmiş bu marşın Türkçe sözleridir yukarıda yazan dizeler... "Kop" tribünü tarafından söylenmeye başlayan ve tüm Anfield Road'a ya da konuk olunan stada yayılıp rakip takım taraftarlarını bile kendisine eşlik ettiren marşın sözleridir yukarıda ki dizeler... Doğruluğundan, samimiyetinden kimsenin şüphe etmeyeceği Liverpool'un ligde ki durumu, maçın o an ki skoru her ne olursa olsun gerçek bir inançla ve gerçekliğine imanla haykırılan bir tribün efsanesidir, taraftarların takımlarına verdiği sözdür "Never Walk Alone"...
Mealen bizim "Beraber yürüdük biz bu yollarda" tazahüratını anımsatsa da çok daha gerçektir ve bunu işiten sporcu bilir ki bu yolda asla yalnız yürümeyecektir. Tıpkı bizim sporcularımızın olduğu gibi demeyi çok isterdim !!! ama ne yazık ki spordan anladığımız futboldan ibaret olduğu için en fazla biraz zorlarsak futbolcular için kullanabiliriz bu fantastik ve büyülü ifadeyi, eğer onlarda da kendilerini 3-5 yenilgi ile sınava çekmeye kalkmazsa.
Dün Akatlar'da tarihi bir an vardı ve ne yazık ki bu ana basın mensupları ve sporcu yakınları dahil olmak üzere toplam 87 (tek tek saydım !) kişi tanıklık etti. Beşiktaş Cola Turka bayan basketbol takımı tarihinde ilk kez katıldığı bayan basketbolunun bu en önemli organizasyonunda, adına EuroLeague dedikleri bu Şampiyonlar Ligi mücadelesinde yalnız yapayalnız kaldı. Sahasında öyle bir maç oynadık ki Beşiktaşlı kızlar uzun zamandır izlediğim en heyecan verici, en akılda kalan karşılaşmalardan birisiydi dünkü karşılaşma. Top kapmak için canını dişine takan oyuncular, yapılan hatalar, hataları telafi etmek için gösterilen ekstra gayret, pota altında yaşanan meydan muharebeleri, hırs, heyecan, mücadele yani 32 kısım tekmili birden vardı dün BJK Akatlar Cola Turka Arena'da. Olmayan şey ise o veya bu şekilde Beşiktaş Jimnastik Kulübü tarihinde yerini alacak olan bu karşılaşmaya gösterilmeyen değerdi. Beşiktaş Kulübü Başkanı Sayın Yıldırım Demirören'in bayan basketbol maçlarına gelmek gibi bir adeti olmadığını biliyoruz, yöneticilerden de pek fazla rağbet olduğunu söylemek mümkün değil bayan takımı maçlarına ancak hiç olmazsa dün bu önemli karşılaşmada yanlarında görmek isterlerdi sanırım kızlar yöneticilerini. Asıl orada olması gerekenler o salonun gerçek sahipleri siyah beyazlı taraftarlarda yoktu ne yazık ki, olanlarda ellerinden geleni yapıp takımlarına destek olmaya çalıştılar. Beşiktaşlı taraftarlar şunu iyi bilmeli ki dün kadroca kendisinde üstün bir Avrupa takımını o boş salonda yenen Beşiktaşlı kızlar, mütevazı kadrolarına rağmen o salon dolduğunda çok daha büyük işlere imza atabilirler. Bunun anahtarı yönetimin biraz alakası ve Beşiktaş taraftarının desteği olacaktır. Salon merkezi ve modern, biletler bedava, takım canını dişine takıyor o halde iş sadece o anahtarı kullanıp kullanmayacağınıza karar vermekte. Kısacası top sizde sayı sırası sizde.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder