
Biz ne kadar yok saysak da, gazeteler kendilerine yer ayırmasa da, televizyon kanalları 30 saniye haberi çok görseler de bu kızlar üzerlerine düşeni fazlasıyla yaptılar.
Hepsinin emeklerine yüreklerine sağlık. Elbette onları bu karşılaşmalara hazırlayanları, destekleyenleri, yetiştirenleri de unutmamak lazım onlara da binlerce kez teşekkürler.
Ne yaptı bu kızlar 5 takımlı B grubunu 7 galibiyet 1 yenilgi ile 15 puan toplayarak lider bitirdiler, ne yaptı bu kızlar üst üste 3. kez Avrupa Şampiyonası'na katılmaya hak kazandılar, ne yaptı bu kızlar sahaya yüreklerini koydular var güçleriyle mücadele ettiler ama hepsinden önemlisi bizi 2009 yılında Letonya'daki şampiyonada madalaya alabileceklerine inandırdılar.
3 şampiyona öncesine kadar Avrupa Şampiyonları'na hiç katılamamış bir Türkiye varken şimdi üst üste 3. kez bu organizasyona katılmaya hak kazandık, üstelik grup lideri olarak.
Galiba kızların bu başarıları artık vakayı adliyeden sayıldığı için pek dikkat çekmiyor, öyle ya olimpik başarısızlıktan sonra her konuda ahkam kesen medyamız ve onun usta kalemleri bu başarıyı görmezden geliyorlarsa bunun başka bir açıklaması yoktur sanırım.
Ülkemizde bayan basketbolunun geldiği noktayı, bu hızlı gelişmeyi bizler yok saydıkça onlar başarılarına yenilerini ekliyorlar hem kulüp takımlarımız, hem de ulusal takımımız yani "Potanın Perileri".
Aslında bu ne kadar hoş gözükse de bu slogan bana hep biraz eksik gelmiştir zira bayan basketbolcularımız sadece potanın değil tüm ülkenin perileri "Türkiye'nin Perileri" tıpkı bayan voleybol milli takımımızın "Türkiye'nin Sultanları" olduğu gibi.
Ah bu gerçeğin farkına bir varsak hadisenin sadece topun sepetten geçmesinin çok ötesinde olduğunu anlayacağız ama...
Bir kez daha tebrikler çocuklar bu büyük mücadeleniz için. Hedef 2009 yılında madalya olmalı bunu yapabilecek güçte olduğunuzu gösterdiniz... Teşekkürler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder