
Üstelik sarı kırmızılıların finalde ezeli rakibi Fenerbahçe ile karşılaşacaklarını düşünürsek bu serinin Türk bayan basketbolu için büyük bir fırsat olduğunu söyleyebiliriz. Böyle bir lig sonuna sahip olmak için futbol kamuoyunun her sezon başında dualar ettiğini, voleybol camiasının bir Fenerbahçe-Galatasaray finali oynanması hayalini hep taşıdığını , Beko basketbol liginde böylesi bir mücadelenin ligin marka değerini katlayacağını biliyoruz, öyleyse elimize geçen bu fırsatı çok iyi değerlendirip bu muhteşem seriye hak ettiği önemi göstermeliyiz ancak bunu yaparken bir spor karşılaşmasına ölüm kalım savaşıymışcasına yaklaşarak, şampiyonluk için her yolu olağan sayarak, ortamı gererek ve bu gerginlikten çıkar umarak bu çok özel finale yazık etmeyelim ne olur. Bu ezeli rakiplerin birbirleriyle oynadıkları ne ilk finaldir ne de son olacaktır, yüzyılı aşkın bir zamandır süre gelen bu rekabette yenenler, yenilenler, şampiyonlar değişse de değişmeyen tek şey bu rakabetin büyüklüğü ve güzelliği. Ne tesadüftür ki, 1951 yılına kadar düzenlenen -ve ne yazıktır ki bu yıldan itibaren sona eren- Galatasaray-Fenerbahçe bayramları gibi bu final seriside Mayıs ayına denk geliyor. Umarım tıpkı o bayramlarda olduğu gibi rekabetin, dostluğun, centilmenliğin ön plana çıktığı karşılaşmalar izleme fırsatımız olur. Bahsi geçen bu bayramlarda bir çok branşta karşı karşıya gelen bu iki takımın karşılaşmalarını Fenerbahçe ve Galatasaraylı taraftarların birlikte oturarak izledikleri ve en ufak bir tatsızlığın yaşanmadığı rivayet edilir,tüm bunları duyduktan sonra final serisinde salonlarda rakip seyircilerin olmayacağını bilmek bir hayli üzüntü verici. Yıllar geçtikçe toplumların medeniyet yolunda mesafe kaydedip ilerledikleri kabul edilir oysa gelinen nokta ortada. 1940'lı yıllarda bir arada maç izleyebilenler yaklaşık 70 yıl sonra aynı salonda bile bulunamıyorlar. Kuşkusuz ortaya çıkan bu tabloda taraftarların paylarını görmezden gelemesekte "okullar olmasa maarifi ne güzel idare ederdik" zihniyetinin bir yansıması olan taraftarlar olmasa kulüpleri ne güzel idare ederdik anlayışının payını yadsıyamayız. Sahi o bayramların başlamasından bir gün önce her iki takımın kaptanlarının Atatürk büsütüne çelenk koyduğu ve bayramların başladığı anlatılırdı, bu gün bunu yaparak final serisini başlatmak ve böylece topluma bir mesaj vermek çok mu zor acaba ? Neyse bu kulüplerin nasıl bir rekabet arzuladıklarıyla ilgili kendi bilecekleri konular bizimkisi sadece bir dilek, bir umut. 0-0 başlayacak seride kazananın kim olacağını şimdiden söylemek güç zira yaşadığımız tecrübeler şartlar her ne olursa olsun finallerin kesin favorisinin olmayacağını bizlere defalarca göstermiştir.