1 Kasım 2007 Perşembe

Facebook ve hakemler



Bir çılgınlık haline gelen Facebook hakkında yazmayan bir ben kalmıştım sanırım ben de bu kervana katılmaya karar verdim.Hayır, senelerdir görüşmediğim,çeşitli nedenlerden ötürü bağlantımızın koptuğu dostlarımla yeniden bu platformda birbirimizi bulup, buluşup çok eğlenmemiz neden olmadı bu yazıyı yazmaya karar vermeme.


Hürriyet gazetesinin internet sayfasında çıkan bir haber vesile oldu benimde Facebook yazanlar sınıfına dahil olmama. Bahsi geçen haber "Son günlerin en çok konuşulan internet sitelerinden Facebook'ta kurulan 'Basketbol Hakemleri" grubunda yer alan yorumlar çok konuşulacak. Fenerbahçe Ülker ile Efes Pilsen takımları arasında oynanan ve sarı-lacivertli kulübün kazandığı Erkekler Cumhurbaşkanlığı Kupası maçında kötü bir yönetim sergiledikleri için eleştirilen hakemlerin, Facebook'ta kurulan 'Basketbol Hakemleri' grubundaki mesajları hayli ilginç.


Bu grubun moderatörünün A klasmanı ve FIBA hakemliğine aday olan İstanbul bölgesi hakemlerinden Uğur Özen olduğu iddia ediliyor. Bu iddia doğruysa, gruba üye olmak için Özen'in onayı gerekiyor. Grubun üyeleri, çoğu basketbol hakemi olmak üzere basketbolla ilgili kişilerden oluşuyor"şeklinde.


Ben o gruba üye olduğum için yazılanların hiç de gerçeği yansıtmadığını söylemek istiyorum, öncelikle o gruba üye olmak için kimsenin onayı gerekmiyor hatta fotoğraflara yorum yazmak için de kimseden onay almak gerekmiyor ben fotoğraflara yorum yazmış birisi olarak ne üye olurken ne de yorum yazarken haberde bahsi geçen "Uğur Özen" adlı hakem arkadaşın ne de bir başkasının onayına ihtiyaç duymadım, üstelik haberde mevzu bahis edilen fotoğraf Fenerbahçe Ülker - Efes Pilsen arasında oynanan karşılaşmaya değil 3 yıl önce oynanan Pınar Karşıyaka - Galatasaray takımları arasında oynanan karşılaşmaya ait.


Kısacası nereden tutarsanız tutun, neyi amaçladığı belli olmayan, gerçeklerle uzaktan yakından alakası olmayan bir haber. Yazılanlar içinde tek doğru nokta ise bir hakem arkadaşın fotoğrafa yaptığı yorum. Evet o yorumu ben de okudum. Biraz argo olmakla birlikte esprili ve özeleştiri yüklü bir yorumdu. Yorumu yapan kişiyi bu özgüveninden ve espri anlayışından ötürü kutlarım. Birçoğu doktor, mühendis, veteriner gibi saygın mesleklere sahip olan Türk basketbol hakemleri tüm internet kullanıcılarının hiç bir kısıtlama olmadan görebilecekleri bir mecrada kendilerini zor durumda bırakacak ya da haberdeki imasıyla bir itirafta bulunacak kadar muhakemeden yoksun değillerdir sanırım. Olsa olsa bu yalan yanlış haberi yapan kişinin muhakeme eksikliğidir. Profesyonel olmayan Türk basketbol hakemleri elbette ki sosyal varlıklardır, özeleştiri ve espiri yapmaları kimseyi rahatsız etmememelidir. Bahsi geçen grupta Hakemler, antrenörler, oyuncular, taraftarlar bulunmakta, böylece herkesim birbirini daha yakından tanıyıp ön yargılarından arınma şansına sahiptir. Şahsi kanaatim MHK bu gibi oluşumlardan asla rahatsızlık duymamalı, hakemlerin saha içindeki performanslarıyla ilgilenmelidir.Tek üzüldüğüm nokta bu haberden sonra bu haberin etkisinde kalınıp fotoğrafların kaldırılması olmuştur. Böylece yalan yanlış da olsa o haberi yapan kişi ya da kişilerin arzu ettikleri netice sağlanmıştır. Her fırsatta hakemlerimiz daha sempatik olsun diye fetva verenler en ufak bir espiriye karşı bile tahammülsüzlük gösterekek ne derece samimi olduklarını bir kez daha ispat etmişlerdir.

10 Ekim 2007 Çarşamba

Basketbol Hakemleri Dernegi'nden Roportaj


Bayan basketbolu tribünlerinin vazgeçilmez seyircisi ve yazar Serdar Gürel, oyun kurallarını çok iyi biliyor ve hakemleri eleştirme hakkını kendinde görüyor. Ama yönettiği tek maçtan sonra hakemlere hak vermeye başladı.


Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?


Basketbola Eczacıbaşı altyapısında başladım. Bir çok kulübün altyapısında oynadım. Çok başarılı bir basketbolcu olmadığım için basketbol kariyerim genç takımdan sonra devam etmedi. Kabataş Erkek Lisesi’nde okudum. Uludağ Üniversitesi'ne devam ettim. Şu an reklamcılık yapıyorum. Önceleri yazılarımı sadece belirli kişilerle arkadaşlarım okurken sonra onların teşviki ve bir takım hoş tesadüfler sonucunda Türkbasket’te yazmaya başladım. Yazılarım daha çok kişi tarafından okunması oldukça keyif verici.


Neden bayan basketbolu? Neden bayan basketbolunu seyretmeyi tercih ediyorsunuz?


Sadece bayan basketbolunu izlemiyorum tabi. Ancak ülkemizde pek kimse bayan basketbolunu takip etmediği için bu maçları izleyen takip eden kişiler kolayca fark ediliyor. Bu kanının oluşmasındaki sebep de budur sanıyorum. Bayan basketbolunu çok keyifli bulduğumu söylemeliyim. Sahadaki mücadele, bayanların fiziksel eksikliklerini kapatmak için gösterdikleri azim,oyun esnasında ki hırsları gerçekten seyre değer. Bayan basketbolunda mücadele daha amatör ama eminim hakemler açısından bayan maçlarını yönetmek daha zordur.


Basketbol oyun kurallarını çok iyi biliyorsunuz. Hiç hakem olmayı düşündünüz mü?


Oyun kurallarını iyi bildiğime inanıyorum ve bu yüzden hakemleri sıklıkla eleştirirdim. Ancak geçen sene Burger King Junior League’de maç yönettim. Onda sonra hakemleri eleştirmeyi bıraktım. En alt yaş gruplarında bile maç yönetmenin dahi ne kadar zor olduğunu anladım. Kuralları ne kadar iyi bilirseniz bilin oyun esnasında, anında karar vermek gerçekten zor. Ne karar verirseniz verin hiç kimse memnun olmuyor. Bu yüzden gerçekten hakemlik çok zor bir iş.


Avrupa Şampiyonası’nda A Milli Bayan Takımımız sizce neden başarılı olamadı?


Aslında Bayan Milli Takımımız, göreceli olarak başarılı oldu. Zor bir şampiyonaydı. Ve şu bir gerçek ki, bizim takımımız tarihinde ikinci kez Avrupa Şampiyonası’na katılıyor. Üstelik ilk kez eleme oynayarak Avrupa Şampiyona’sına katılıyor. Zaten ülkemizde düzenlenen şampiyonada da 8. olmuştuk. Önemli sakatlıklar olmasaydı, daha iyi bir derece elde edebilirdik. Ama Türk Bayan Basketbolu büyük aşamalar kat ederek gelişmekte ve bu da oldukça sevindirici. Sayın Cem Akdağ ve tüm oyuncuları canı yürekten kutlarım, göstermiş oldukları mücadeleden ötürü.


Bayan basketbolu için neler yapılmalı? Bayan basketboluna seyirci nasıl çekilebilir?


Kesinlikle ligin isim hakkı satılmalı. Maç yayınları, kulüpler için önemli bir kazanç kapısı. Bu nedenle bunu konuda girişimlerde bulunulmalı. Bölgesel liglerdeki takımlara özellikle destek verilmeli ve daha çok katılım sağlanmalıdır. Yani temel nokta takımların gelirlerinin arttırılması. Öte yandan basının, bayan basketbolunu görmezden gelmeyi bırakması gerekiyor. Basınımız bayan basketboluna daha çok yer verirse, basketbola layık salonlarda karşılaşmalar oynanırsa, maç öncesi ve sonrasında yapılacak organizasyonlarla bu spora ilgi duymayan kişilerin ilgisini çekmeyi başarabilirse takımlar, bayan basketbolunun istenilen noktalara geleceğine inanıyorum.


Bu sezon birçok takım ciddi transferler yaptı. Sizce bu sezon final hangi takımlar arasında oynanır? Yine bir Fenerbahçe – Beşiktaş finali mi izleriz?


Aslında bana göre çok da iyi transferler yapılmadı, ama Galatasaray diğer takımlara göre daha iyi transferler yaptı. Beşiktaş, biraz zayıf kaldı. Bence bu sezon, final Fenerbahçe – Galatasaray arasında oynanır. Ancak Beşiktaş takımının çok tecrübeli ve başarılı antrenörü Aziz Akkaya gerçeğini unutmamak lazım. Bu öngörümü haksız çıkartabilecek en önemli faktör bu sanırım.


Sizce iyi bir hakem hangi özelliklere sahip olmalıdır?


İyi bir hakem, sempatik olmalıdır ve oyun kurallarını çok iyi bilmelidir. Hatalı bir düdük çaldığında dahi hiç kimse samimiyetinde şüphe etmemelidir.


Türk Hakemlerini nasıl buluyorsunuz?


Türk basketbol hakemleri çok başarılı. Diğer branşların aksine Türk basketbol hakemleri, önemli organizasyonların aranılan isimleri. Bence bu çok önemli.


Hakemlerle ilgili bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?


Burger King Junior League Turnuvası’nda maç yönetirken, kendisini şakayla karışık da olsa sık sık eleştirdiğim bir hakem arkadaşım tribündeydi ve bana çok zor anlar yaşattı